30 Kasım 2013 Cumartesi
İncesu Kanyonu
Şu an Amasya Çorum yolu üzerinde ilerliyoruz. Tam anlamıyla heryer baharı yaşıyor. Baktığınız heryere yeşil hakim. Ağaçlar, ekin tarlaları, meyve bahçeleri, yol kenarlarından akan dereler... Çok ama çok keyifli. Bu yolculuğu arabamızla değil de otobüsle yapmak da ayrı bir macera bizim için. Yerden yüksekliğiniz arttıkça manzaraya emin olun çok daha hakimsiniz. Bu da otobüs yolculuğunun bir artısı. İşte bu vesileyle tam bir yıl önce tam da böyle bir bahar gününde yine bu yolları ardımızda bıraka bıraka ilerlerken , yolumuzu biraz uzatarak görme fırsatı yakaladığımız bir yerden bahsetmek istiyorum: İncesu vadisi. İki dağın arasından süzülen muhteşem bir ırmak... Paçaları sıvayıp o suya girebilir, ırmagın bir kıyısından diğer kıyısına geçebilirsiniz. Dağların gölgesinde akan ırmak harika bir manzara oluşturuyor. Mutlaka gitmenizi tavsiye ederim.Siz de kanyonun diğer tarafını yani suyun çıkış noktasını görmek isterseniz, bizim yaptığımız gibi yolu bir miktar daha uzatıp kaynağa ulaşabilirsiniz. Burada da hem dağların arasından fışkıran suyu hem de bu su üzerine kurulan barajı görebilirsiniz. Tertemiz suyun tadına bakabilirsinizİncesu kanyonu benim hayatımda gördüğüm ilk kanyondu. İhtişamlı görüntüsüyle beni büyüledi diyebilirim..Evet, altı saatlik yolun bitmesiyle beraber yazımı da tamamlamış bulunmaktayım. Zaman akıyor, yollar bitiyor. İşte böyle bazen yol kenarlarında bazen daha uzaklarda keşfedilmeyen güzellikler bizi bekliyor. Keşfedenlerden olmanız temennisiyle....
Çankırı
Zaman yetersizliğinden dolayı çok fazla gezme imkanı bulamadığımız Çankırı' yı çekmiş olduğumuz birkaç fotoğrafla anlatmaya çalıştım. Tarihi bir camisi ve hoş bir caddesi vardı. Daha ayrıntılı ziyaret etmiş olanların buradan yorumlarını alabiliriz tabii ki.
Altınkaya Barajı
Samsun Sinop yolu üzerinde, yolu renklendiren, size sanki deniz kenarında yolculuk yapıyormuş gibi hissettiren Altınkaya barajını paylaşmadan geçemeyeceğim. Bir hayli büyük olan bu barajın yol boyu size eşlik etmesi gerçekten çok keyifli.
Dikmen/ Köy Yolu
Benim gezi anlayışım belki biraz farklı. Daha çok rahatlıktan ziyade maceracı bir gezi anlayışını benimsiyorum. Bu konuda eşim benden çok daha ileride elhamdülillah. Normal hayatımda eve ve hayatıma dair çok değişken olmayan , temiz ve kuralcı bir hayat tarzım olsa da geziye çıktığımda bu biraz değişiyor. Örneğin imkanlar elverse, bir çadır alıp yol boyunca geceleri doğada geçirmeyi, otellerde kalmaya tercih ederim. Bu belki biraz ütopik ama yollar, kalınacak yerler, yenilecek yemekler konusunda gerçekten bu görüşe sahibim. Bunlardan olabildiğince ödün verip ( zaman konusunda mecbur kaldığımız için) hemen hemen hiç keşfedilmemiş yerlerde vakit geçirmek benim ve eşimin gezi anlayışının ön planında yer alıyor. Bu nedenle size kalınacak en iyi otel ya da yemek yenilecek en iyi restoranı öneremiyorum ne yazık ki. Ama değil restoran, bakkal dahi bulamayacağınız ıssız dağ yollarının birinden bahsetmek istiyorum. Siz de bilirsiniz, bazen yollar sıkıcıdır, bazense bilinmeyen yollara sapmak bütün bir geziden daha güzel olabilir. Bu bir risk olsa, yolun sonu olmasa, arabanız yolda kalsa (bizde olduğu gibi) bile herşeye değer diyebileceğiniz yerler keşfedersiniz. İşte bunlardan birine Durağan kasabasından geçtikten sonra saptık. Goggle maps den daha sonra baktığıma göre Dikmen' e çıkan bir yolmuş. Şöyle anlatayım, bir müddet gittikten sonra karşımıza çıkan iş makinelerinden yolun aslında daha yeni yapıldığını ve sonunun olmadığını öğrendik. Epeyce bir yolu geri döndükten sonra başka bir yola saptık. Bu yolun da sonunun var olduğundan emin değildik açıkçası. Karşımıza çıkan üç dört arabaya sevinirken, aslında onların köydeki düğün konvoyu olduğunu anladık. Aslında ciple aşılması gereken bu engebeli yolu bizim arabayla da sağ selamet aştığımız için mutluyum açıkçası. Manzaraya gelirsek, çok ama çok güzeldi. Bir tarafta orman , diğer tarafta akan buz gibi sular... Yer yer köylülerin ihtiyacı için kesilmiş odun yığınlarını eklediğim fotoğraflardan görebilirsiniz . Ama bence gezinin en güzel bölümü ormanın içinde koşan geyiği görmemdi. Çok ama çok keyifli bir tecrübeydi benim için. Yağan yağmur hafif endişeyle beraber muhteşem, egzotik bir görüntüyü de beraberinde getirdi. Orman tek kelimeyle harikaydı. Tadı damakta kalan bir lezzet gibi hala benim için o köy yolu. Büyüsüne kapılıp yaşanası bir yer. Bu tarz yollarda böyle keyifli tecrübeler yaşayabilmeniz için öncelikle bir navigasyon cihazını yanınıza almanızı öneririm. Öncesi ve sonrasıyla , anlatmaya çalıştığım bu yerin eklediğim fotoğraflarını umarım beğenirsiniz. Bu arada fotoğraflar eşime ait . Onun izniyle kullanıyorum. Daha kaliteli görüntüler için inşallah en yakın zamanda açmış olacağı fotoğraf sitesinden istifade edebilirsiniz. Yolunuz her daim Allah'ın yaratmış olduğu böyle güzelliklere çıkar umarım.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)