Uçhisar ve Ortahisar

Kapadokya ve peri bacalarının son albümü bu. Belki bir gün yine uğrarız Anadolu'nun bu farklı bölgesine ve yeni bir albüm daha yaparım ben de . Ama bundan önce umarım siz bu yazılar vesilesiyle gitme fırsatı yakalarsınız tüm bu yerlere ve buradan paylaşırsınız duygularınızı. İnşallah sizi sıkmamıştır bu bölgeye dair yazılarım ve inşallah Kapadokya'ya gitmeniz için bir cesaret olmuştur. Bu bölgede benim çok beğendiğim iki yerdi Uçhisar ve Ortahisar. Birbirinden güzel ve etkileyici iki kale. Kapadokya'yı adeta ayaklarınızın altına seren bir yer. Ortahisar'a nazaran Uçhisar'a çıkmak daha kolay olsa da ikisine de çıkmak büyük çaba gerektiriyor. Çok sayıda merdiven kullanarak çıktığınız Uçhisar, çabanıza değecek güzellikte bir yer. Hem mağara kısmı, hem de tepeden manzarası son derece etkileyici. İnerken de bizim de yaptığımız gibi, sergideki el yapımı bebeklerden almayı sakın unutmayın. Her ne kadar Uçhisarı çok ama çok beğensem de benim favorim Ortahisar oldu. Tepesine çıkması çocukla çok zor olacağı için çıkmadık ama, uzaktan seyretmek de çok keyiflydi. Kalenin eteklerindeki muhteşem vadinin manzarasını eklediğim fotoğraflardan görebilirsiniz. Kalenin hemen dibinde ise Ortahisar Abdioğlu Camii var. Bu tarihi camiyi ziyaret etmeden oradan ayrılmak mümkün değil. Sizin için bir diğer tavsiyem ise caminin yakınlarında oniks taşından yapılma harika süs eşyalarının bulunduğu dükkan. Ziyaret ettiğinizde, gerçekten bana hak vereceksiniz. Bir ikindi vaktinde buradan ayrılıp, Ürgüp'e doğru yol alırken ışıklarla aydınlanmaya başlayan Kapadokya'nın ve uzaktan bizi selamlayan Ürgüp'ün manzarası tek kelimeyle muhteşemdi. Dört bir yanı vadilerle, oyuklar ve peri bacalarıyla dolu Kapadokya'ya bir tepenin üzerinden tekrar baktık. Bu son bakışımız, manzarayı son kez içimize çekişimizdi. Rüya gibiydi. Allah'ın yarattığı bu eşsiz manzaraya hayran kalmamak elde değildi. Güzel, gerçekten çok güzeldi.